ne güzeldi her şey...biz futbolu sevenlerin hikayesi anlatılıyordu ya da bize hoş gelen yerlerini okuyorduk bu serüvenin. ne güzel okuyorduk.
bazı satırları okumamaya, ya da üzerinde düşünmemeye öyle alışmıştık ki..
bizim sevdiğimiz futbolun içinde olmaması gereken olaylar, demeçler olurdu da duymazdan gelirdik ya da ufak tefek homurdanıp hiç olmamış gibi devam ederdik..
kim kime koydu'dan fazlasını, derinini konuştuk çoğu zaman ama şimdi bakınca farkında olmadan izin verilen kadar açılabilmişiz..
aklıma gelince gözümü kısıp utandığım anılarım var benim. o an yerin dibine geçerim zihnimde. çok uzun sürmez ama açarım gözümü, iyi bir adam olduğuma, bir anlık birşey olduğuna inancım ve sağlam dayanaklarım vardır. açarım gözümü.
"aziz yıldırım bundan böyle bir simgedir."
aziz yıldırım'ı düşününce gözünü kapatıp, bu kadar kolay sıyrılamazsın hemen, kendinde olduğu gibi emin olarak güvenle açamazsın, gördüklerinden kaçarak açarsın gözünü..
ama sonra güzel birşey bulursun hemen düşünecek. gökhan'ın omzundaki sakatlığı düşünürsün, buna aldırış etmeden, basit bir taca çıkan top için omuz omuzadan sakınmayışını getirirsin gözlerinin önüne, tebessüm edersin.
işte, içindesin çemberin...
daha önce "neden sadece fenerbahçe inceleniyor"'u sordum, şikenin cezasız kalmaması gerektiğini ama son sene baz alınacaksa tarbzonspor'un da incelenmesinin adil olacağını anlatmaya çalıştım.
sonra birden düştü jeton," herkes yapıyor neden aziz yıldırım'ı, fenerbahçe 'yi suçluyorlar" diye ortalıkta dolaşmak, hizmet etmekti çembere, aziz yıldırım'a.
benim fenerbahçe'm şike yapmaz. azizler yapar, ali şen'ler yapmıştır daha önce ama benim tuttuğum takım başka...
dün diarra gelmez ki bize diye hayıflanırken, bank asya'da, herkes gittiğinde mesela gökay kaptan olsa mı diye aynı ölçüde kafa kurcalayacağım fenerbahçe için.
sevgiye, tutkuya değinmiyorum bile..
şimdi ayrışma, elenme, nicel olarak azalıp nitel olarak artma günü...
"şampiyonlar ligi'nde veya her sene şampiyonluğa oynayan fenerbahçe"yi tutanlarla, önündeki bu sıfatlardan bağımsız olarak bu takımı destekleyenleri görme günü.
bank asya'da "-30'lu ya da değil" bu güne dek almadığım kombinemle tavşanlı linyit maçına çıkma günü.
diyorlar ki düşüremezler.. düşürsünler, düşürmeliler de..daha önce kim yaptı kim etti'yi geçtim. baş aktör'ü hapse tıktıklarında kimse yeltenemesin diye bundan sonra cezalarını çeksinler.
fenerbahçe'nin küme düşürülmesine neden olan kara adamlar olarak alsınlar tarihteki yerlerini..
olmaz ya belki bu kulübün sevdalıları şapkalarını önüne koyarlar bu kez padişah yapmazlar aziz gibileri. dokunulmaz yapmazlar.. olmasın şampiyon, 17'de 16 yapmasın ama aykut'umuza güvendiğimiz gibi güvenelim başkanlara da.
hani herkesin ağzında ya "milad olsun bu olay türkiye futbolu için" cümlesi..
tarftarlar için milad olmalı bu süreç aziz'leri demirören'leri, polat'ları, gürsoy'ları, odyakmaz'ları, mehmet ali yılmaz'ları, şekip'leri ne yazık ki saymakla bitmeyecek olan nicelerini baştacı yapmasın kimse bundan sonra başarı uğruna.
başarının kıstas alınmayacağı bir futbol olsun bundan sonra keşke.
ahlak için, onur için her yol mübah olsun sadece..
herkes şapkasını alsın önüne, bir düşünsün. yüksek sesle bir tekrarlasın şu cümleyi
"bu bizim eserimiz".
"bu bizim eserimiz".
0 yorum:
Yorum Gönder