SlideShow

2

Olabilecekken Olamamış Bir Film - Johnny Mad Dog



Biri kaçan diğeri kovalayan iki çocuğun hikayesi..

Liberya’daki iç savaşta gerçekten de yer almış olan çocukların oynadığı, filmin sonundaki resimlerin gerçek olduğu bir film..

Bir çocuk çetesinin dehşet saçtığı bir öykü Johnny Mad Dog. Hatta öyküden öte geçmişe tutulan bir ayna.

Hiç uğruna kullanılan, eline silah ve damarlarına uyuşturucu verilerek birer canavara dönüştürülen çocuklarla bir an önce kardeşi ve babasıyla oradan kurtulmak isteyen bir kızın hikâyesi.

Buraya kadar ki cümleler ve belki daha önce görüp etkilendiğiniz afiş fazlasıyla güzel bir film beklentisine sokabilir sizleri.

Ama öyle değil.

Çocuk haydut ve savaşçılar deyince hemen aklıma gelen Tanrı kent ve Slumdog Millionaire filmlerini düşününce yavan kalıyor Johnny Mad Dog ve çetesinin hikayesi.

İsyan başarıya ulaşıp zafer kazanıldığında bir hiç’e dönüşen ve savaş boyunca namlunun gerisinde dehşet saçan Johnny Mad Dog’un namlunun ucunda olduğu sahneyle filmin bitmesi, sarsmıyor kimseyi yönetmenin beklediği gibi.

Yeni, değil.
Derin, değil.

Çocukların bir yerlerde, üstelik hiç uğruna savaşıyor olduğunu hatırlatması açısından bakanlar için “ay çok etkileyiciydi“ filmi.


Din konusuna da giriyor, haç gösteriyor, ezan okutup namaz kıldırıyor ama bir şey anlatmıyor, anlatamıyor yönetmen.

Ayna tutuyor.

Yetmiyor.


ek olarak: kıyafet ve aksesuarların yarattığı little big planet havası film boyunca gülümsememin nedenidir.

2 yorum:

kurabiye

anlamsiz, apansiz vahset oykulerinden birinin yasandigi bir ulke liberya. yuzyillar once atalarinin kole olarak yakalanip tarlalarda calistirilmak uzere gemilere bindirildigi sahillere yigilmis halk, bu sefer hukumet ile muhalefet arasindaki kavgadan onlari kurtaracak baris gucunu bekliyorlar. bir yanda, "dusmanin kalbini yemek, sana guc katar" diye kameraya biraz sonra kipkirmizi olacak agzindaki bembeyaz disleriyle gulumseyen kapkara cocuk, ote yanda havan topunu rasgele kullanirken yanlislikla gocmenlerin kampini vurup; kadin, cocuk onlarca kisinin olumune neden olan bir diger kara cocuk... her 4 kadından 3'ünün tecavüze uğradığı.. tecavüz edilenlerin yarısının ise 12 yaşından küçük olduğu ülke..

johnny mad dog 'da bu ciddi sorunu/sorunları kilometrelerce öteye başka bir kıtaya taşımayı, sanki kurgu marifeti ile değil de, aktüel bir kameranın bu kargaşa içinde dolaşmasıyla ardarda getirdiği, oldukça kuvvetli hikayeleri sana bana ona anlatabilmeyi başarabilen bir yapım..


bu tarz filimlere olmuş ya da olmamış demek bana bir parça yanlış geliyor.

"ay çok etkileyiciydi" filmi olması sadece bakış açısıyla alakalı olmasa gerek. hangi açıdan bakılırsa bakılsın, gerçeklerin salona taşınıyor olması nedeniyle "ay çok etkileyiciydi".

bazı filmlerin daha ciddi görevleri vardır. kurgusu yerlebir, açıları, planları vasatın altında olsa da taşıdıkları bir sorumluluk vardır. bu da o görevlilerden biriydi.

görevini de layığıyla yerine getirdi.
final düşlediğimiz yumruğu atmamış olsa da...

A . A

bu filmin ulvi görevinin, çok basitleştirerek "bakın burada çocuklar ne halde" demek olduğunu düşünseydim dediklerin hak veriridim belki de.

kendince bir hikaye barındıran daha da ilginci bir roman uyarlaması olan -ilginçliği şu; roman uyarlaması olan bir film için çok basit diyaloglara ve drama sahip olması- bu film geçmiyor izleyiciye.

Anlamı "özgürlüğün toprağı" ve Afrika kıtasının sömürge görmemiş tek ülkesi olan liberya'da yaşanan iç savaş'ı anlatamıyor film.
belki böyle bir amacı da yok. sadece çocuklara ayna tutuyor ama dediğim gibi daha önce yapılmış ve yine savaş çocuklarının anlatıldığı muadillerine nazaran yavan kalıyor.

Yorum Gönder